30 Ekim 2012 Salı

Kardeşlik Esastır,İhtilaflar Teferruat!





Atilla Morçol
Konya/30.10.2012

Kalplerin yeddi kudretinde  olduğu Rabbulalemiyn; tüm muvahhid müminleri “kardeş” kılmıştır.Aralarında ihtilaf olsa bile hiçbir ihtilaf Allah’ın tesis ettiği kardeşlik bağını  ortadan kaldıramaz,zayıflatamaz,örseleyemez. Aksi durum bir zulümdür!
Yeterki  muvahhid oluna! Yani din Allah’a has kılına! Zaten böyle olunca da  mü’minler arasında ciddi ihtilaf konusu kalmaz,olsa da kardeşlik hukukuna hiçbir zarar  veremez!
Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz.” (Hucurat 10)
Kardeşlik esastır,ihtilaf ise arızidir. Kardeşler Arassında ihtilaf ve bu ihtilafın husumete dönüşmesi zulümdür.Yapılması gereken bu zulmü elbirliği ile kaldırmaktır. Allah’ın kardeş kıldığı kimseler; fikri,siyasi,içtihadi,zanni ayrılıklarla biri birlerine husumet duymaları kabul edilebilir bir durum değildir ve büyük vebal gerektiren bir cürümdür! Böyle bir durum zuhur ettiğinde yapılması gereken ihtilaf konusunu Allah’a ve Rasulüne havale edip hak ve hakikati hesap gününe ertelemektir.Umulur ki bu dünyada iken Allah vicdanları  uyandırırda hak  ve hakikat perdesi insanlara açılır ve ihtilaflar ortadan kalkar.
Mü’minler arasında ortaya çıkan ihtilaflar nedeniyle nasıl bir tavır ortaya koyulacağı noktasında Rasulullah’ın bir çok tavsiyeleri olmuştur.
 Enes radıyallahu anh´den rivayet edildiğine göre; Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Birbirinizle ilginizi kesmeyiniz, sırt dönmeyiniz, kin tutmayınız ve haset etmeyiniz. Ey Allah´ın kulları, kardeş olunuz. Bir müslümanın, din kardeşini üç günden fazla terk edip küs durması helâl değildir." (Buhârî, Edeb 57, 58, 62; Müslim, Birr 23, 24, 28, 30-32. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 47; Tirmizî, Birr 24; İbni Mâce, Duâ 5)
 Ebû Hüreyre radıyallahu anh´den rivayet edildiğine göre; Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Her Pazartesi ve perşembe günü ameller Allah´a arz olunur. Din kardeşi ile arasında düşmanlık bulunan kişi dışında Allah´a şirk koşmayan her kulun günahları bağışlanır. (Meleklere) siz şu iki kişiyi birbiriyle barışıncaya kadar tehir edin, buyurulur."(Müslim, Birr 36. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 47)

Peki,Müslümanlar arasında ihtilaf ve görüş farklılığı zuhur ettiğinde  ne yapmak gerekir? Böyle bir durumda nasihat etmeğe devam edilir  kesinlikle  kardeşlik bağı kesilmez. İhtilaf konusu Allah’a ve Rasulüne götürülür.Hak ve hakikatin ortaya çıkması hesap gününe bırakılır. Ta ki onlar haksız bir cana kıymamış,bir haramı işlememiş olsunlar,aleni ve açıkça şirke düşmemiş olsunlar. Nasihat edilir,doğru olan gösterilir,Allah’ın tesis ettiği bağ kopartılmaz.
Enes b. M (r.a)’den şöyle dediği rivayet olunur: Rasulullah (s.a.s):
«Mü’min kardeşine ister zalim, ister mazlum olsun yardım et!»buyurmuştur. Birisi:
«Ya Rasulallah! Şu mazlum olan kişiye yardım edebiliriz. Fakat o zalime nasıl yardım ederiz?» diye sordu. Rasulullah (s.a.s):
«Zalimin iki elinin üstünü tutarsın» diye cevap verdi.(Buhari-Müslim)
Bilinmelidir ki hiçbir siyasi,dünyevi ihtilaf;Allah’ın kıldığı kardeşliğe halel getirecek bir niteliğe ve değere sahip değildir. Zulmeden kardeşimiz zulümden elini çektiğinde tertemiz kardeşimiz olacağını unutmamak gerekir.Kin,düşmanlık,haset müslümanın hasleti değildir.