10 Şubat 2012 Cuma

Ezber Bozmak İlim ve Hikmet İster!
Ve Tabii Cesaret!

 Atilla MORÇOL



7-8 Şubat 2012 tarihlerinde Facebook’ta bazı arkadaşlarla bir tevafuk  sonucu,”Allah’tan başkasından medet”  konusu ile “Ya Rabbi cismimi cehennemde o kadar büyüt ki başka insanlar cehennemde yer bulamasın!” kabilinden Eba Bekr ra nispet edilen  söz üzerinde, dilimizin döndüğü,muktesabatımızın elverdiği ölçüde tavsiyelerde bulunduk. Aşağıda bu tavsiyelerimiz ve karşı cevapları göreceksiniz.
Kimse ezberinin bozulmasına olgunlukla rıza göstermiyor. Konforunu bozmaya cesaret edemiyor. Azıcık bir düşünme zahmetine katlanmıyor. Adeta “biz böyle duydu,gördük.Herkesde böyle inanıyor.” Diyerek doğruya ve hakikata  aşk bir yana en ufak bir ilgisi bile olmadığını ortaya koyuyorlar.Kafa konforları bozulmasında istediği kadar batıl düşünceler doğru varsayılsın!Kimin umurunda?! Oysa Din tahayyüldür. Vahiy insanların önce kavramlarını sonra tahayyüllerini inşaa eder. Tevhid akidesinin nüvesi olan Allah,Rab,Melik,İlah gibi kavramlar ancak Vahiyle inşaa olmuştur. Unutmamak gerekir ki tüm peygamberler gibi, kendisine risalet görevi verilmesi ile birlikte ilk vahiylerle birlikte Rasulullah’ta sav  bu kavramları yerli yerine oturttu,vahiyle içeriğini doldurdu ve anladı. Dini tahayyülümüzün inşaası için bizde;örneğimiz Rasulullah gibi Vahye teslim olacağız.Vahyin inşaasına direnmeden,”ancak,ama, falancı da şöyle dedi” ve benzeri itirazlarda bulunmadan izin vereceğiz.
Bu durum geçmiş ümmetlerin aynıyla başına gelmiş bir afettir. Ve Rabbimiz son ümmet Muhahammed Ümmetini konunun önemine binaen uyarmaktadır.Tevbe Süresi 31. Ayeti kerimesinde;” Onlar, Allah'dan başka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler, Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa onlar bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Allah'dan başka hiçbir ilâh yoktur. O, müşriklerin ortak koştuğu şeylerden de münezzehtir.” Buyurulmaktadır. Peki Yahudilerin “ahbarehum” yahudi din adamlarını,hristiyanların “ruhbanehum” hristiyan din adamlarını; “erbaben” Rabler edinmeleri nasıl olmuştur?Hatta ayette Meryem oğlu Mesihi de Rab edindikleri haber verilmektedir. Nasıl ve ne şekilde bu sapma tahakkuk etmiş?Bu iki ümmet başlangıçlarında Tevhid Akidesine sahipken hangi anlayış onları şirke bulaştırmış?Gelin onuda Rasulullah’tan örenelim!
Adiy bin Hâtem, Rasûlullah'ın
yanına girdi. Peygamberimiz şu âyeti okuyordu:
"Onlar, Allah'ı bırakıp
bilginlerini ve râhiplerini rabler (ilâhlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i
de... Oysa onlar, tek olan bir ilâh'a ibâdet etmekten başka bir şeyle
emrolunmadılar. O'ndan başka ilâh yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden
yücedir." (Tevbe: 9/31) Adiy:
"Ya Rasûlallah, hıristiyanlar
din adamlarına ibâdet etmiyorlar, onları rab ve ilâh edinmiyorlar ki" dedi.
Rasûlullah şöyle buyurdu:
"Onlara haramı helâl, helâlı
da haram yaptılar, onlar da uymadılar mı din adamlarına?" Adiy:
"Evet" dedi. Efendimiz buyurdu
ki:
"İşte bu, onlara ibâdettir."
(İmam Tırmızı nakletmiştir.)
Bu nedenledirki, Rasulullah;”
“Bana nisbet edilen her şeyi, ALLAH’ın kitabına arz ediniz;
ona uyarsa ben söylemişimdir, ona aykırı ise ben söylememişimdir.
 Ben, ancak ALLAH’ın kitabı’na muvafık olurum; zira ALLAH, beni, onunla hidayete erdirmiştir.”
 Buyurmuşlardır. (İbn Abdilberr, Camiu beyani’l-ilm ve fadlih,II,191,Beyrut 1978; Suat Yıldırım “Hadisleri Kur’an’la karşılaştırma Meselesinin kaynakları” s.105 )  
Bu konuda meşhur bir rivayette şöyledir;
Sevban (r.a) Rasulullan’ın (s.a.) şöyle buyurduğun rivayet etmiştir:
 “Dikkat edin! İslamın karşısına musibetler, hezimetler çıkacaktır.” Orada bulunanlar, “ O zaman biz ne yaparız, ya Rasulullah!” dediler. Bunun üzerine Rasulullah “Sözlerime, Kitab’la karşılaştırın. Kitab’a uygun olan benim sözümdür, ben söylemişimdir” 
buyurmuşlardır. (Süleyman bin Ahmed Taberani, El-Mü’cemü’l-kebir, II,94, Bağdat 1978; .Nureddin Heysemi, Mecmaü’z-zevaid ve menbeü’l-fevaid,Muttaki,I,70;1982 beyrut baskısı)
Aşağıdaki diyaloglar Facebook ta bir zikir videosunda “himmet yaa geyalani!” sözüne Vahiyden bir delille eleştirimize getirilen  reaksiyonel cevapların ilginçliğine binaen buraya alınmıştır. İlginçtir zira,Allah’tan gayrısından yardım,ölen insanların tasarrufunun hala devam ediyor olması ve onlardan yardım dilenmesi,Cehennem ve Cennet konusunda lakaytlığın kökenleri konularında ipuçları vermesi açısından önemlidir.
Rasulullahın "ey Rabbim! Ümmetim  bu Kur'anı mehçur bıraktı!"  (Bkz.Furkan 30)  dediklerinden olmamak için; Allah,Rab,Melik,İlah,Cennet,Cehennem,Dünya,Ahiret tahayyülünün Kur'an'la inşası izin verilmelidir.Ezber bozmakta bu olsa gerek!
·  M'Ali Uzun ‎"Himmet (Yardım) Geylani" diyor dönüyorlar. Şiilerde "yetiş ya ali!" "yetiş ya huseyn!" diyor. Oysa Fatiha süresinde 4. Ayette "Yalnız sana kulluk ederiz ve yalnız (ancak) senden yardım dileriz!" duyurulmaktadır. Kuran'la pratik arasındaki bu farklılık, İslam Dünyasının içinde bulunduğu kaousu açıklamağa yetiyor olmalıdır.

Şenol Özbek Bu dinin özüyle ilgili bir alan veya tartışma değil ki.. Ve mecburiyet alanına isnat etmiyor.. Kimse dönmek zorunda değil.. Bir tercih.. Bırakın dönmek isteyen dönsün.. :)

M'Ali Uzun Doğru Şenol Bey! Bizde sadece Vahiyle çelişkisini gösterdik:) Kendileri bilir!

Fikriye Boğazkesen ewt.syn SEyfettin ben esk li yunusemre mah ikamet. her gün yunus emre parkında seyrü sefer. dini islâm . hotozsuz = tepeli müslümanlardanım ve sizler gibi -bn müslümanım başka da yok felsefesi güdenlerden hiiç değilim. tez konum da yunus emre idi. syn sallabaş)))))

Şenol Özbek Yaw bu videoda zuhur eden şey İslam'ın veya İmanın şartlarındandır diyen hiç olmamış zaten.. :) Orada bir kapı.. İsteyen girer, istemeyen girmez... :)

Dil-ruba Emine Genç la ilahe illa ente subhaneke inni kuntu minezzalimin

(Senden başka hiçbir ilah yoktur sen bütün noksanlıklardan münezzehsin muhakkak ki ben nefsime zulm edenlerden oldum).............

Tatoğuz Hüseyin Şenocak ‎"Ey mü'minler!
"Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukca yolunuzu hiç şasırmazsınız.
O emanetler, Allah'in kitabi Kur-ân-ı Kerim ve Peygamberin (a.s.m) sünnetidir. Peygamberimiz(S.A.V)in Veda Hutbesinden

Bu tartışma büyür :) Ve Müslümanlar 1400 yıldır yanılıyordu, Yaşar ile Zekeriya geldi felaha erdiler noktasına varır :) Bu işlerde anlamadığım şu: İmamı Azama uyma.. İmamı Rabbani'nin dediklerini de kaale alma.. Eee başka? Sen direk Kurana bak.. Bakayım da anlamadığım yerler var, ne yapacam? Ben sana anlatırım.. Benden de bir şey anlamazsan, Yaşar ile Zekeriya'ya kulak ver.. İyi de arkadaş, ben birine kulak vereceksem, İmamı Azama, İmamı rabbaniye kulak vermek istiyorum.. Niye sana kulak vereyim.. Uzundur bu işler uzun :)

Ertan Yazici şu dış mihraklarda brifing almış din adamlarının listesi yayınlansada rahatlasak! bu bilgilerin var olduğu söyleniyor neden yayınlanmıyor olabilir acaba?

Ve bu mantığın.. Ve bu diyalektiğin.. Ve bu algının arkasında yatan, görünmeyen plandaki bir iftirayı burada deşifre etmiş olayım: İmamı Azamlar, İmamı Şafiler, İmamı Hambeller, İmamı Malikiler, İmamı Yusuflar, İmamı Rabbaniler Kuranı kaale almadan, sünnete bakmadan, bunları göz ardı ederek o hükümlere vardılar gibi derin bir iftira yatar bu algının içinde.. Yaşar ya da Zekeriya gibilerinin tezlerini Kuran hükümlerine dayanan tezler zannetmek, o büyüklerin tezlerini ise Kuran ile ilişkili olmaktan çıkarmak bu dinin önündeki yaşayan en büyük fitnedir.. Vesselammm...

Ertan Yazici cemaar taraftarları, sadece yaşar ve beyazdan oluşmuyor. daha ne ilginç tipler var komutanım.. aynı ergenekoncu yahut kripto tuhaf isimliler gibi, isimleri bile ele veriyor kamilleri, hepsi özel hazırlanmış isimler sanki.

Ertan Yazici gün geçmiyor 1433 yıllık gelmiş tarihi zirveler ve geçirdiği evrelerin dışında ilginç lawrens mezhepleri ve tuhaf yeni tip çıkmasın..her biri ayrı bir noktada nokta atışı yapıyorlar. bir şeyi sulandırıyor, bozuyor, yahut atıp tutuyorlar 99 doğru arasından. hepsi bir şeye saldırsa dünya fitne ve olumsuzluk türetiliyor bir takım mihraklarca..

Şenol Özbek Ashabı Kiramın bir kısmı ile de görüşmüş.. Boş eli ile deveyi kendisine doğru çağırdığı tespit edilen insanı dahi hadis nakil cetvelinden çıkarmış olan insanlar sahih veya sahih olmayan hadisleri çözmemiş de, 1400 yıl sonra, Yaşar ve Zekeriya diye birileri çıkmış onlar çözecekmiş.. Bu usul, bu ümmete embesil muamelesi yapmaktan başka nedir Allah aşkına?

M'Ali Uzun fıkıh ile,tasavvuf arasında, birincisinin re’y ve içtihada, ikincisinin ise taklide dayalı yapıları sebebiyle hemen hemen teşekkül devirlerinden itibaren başlayan farklı yapılanmaları,çatışmaları ve farklılıkları Osmanlılar döneminde de devam etmiştir. Fıkıh ile tasavvuf arasında süregelen bu farklılıklar sınırlı olmayıp, bunun ötesinde, kelam – tasavvuf ve hadis -tasavvuf ilişkilerinde de kendini göstermiştir. Literatürde zâhir - bâtın çatışması olarak bilinen durum Fıkhın,Kelamın,Hadisin Vahye ve Sünnete istinat etmesine karşılık,Tasavvufun; Yunan ve Hind sufizminden büyük ölçüde etkilenmesiyle ortaya çıktığını biliyoruz. Mezhep İmamları Ne Ebu Hanife,ne İmam Şafi,ne Ahmed bin Hanbel nede İmam Maliki'nin Allah hepsinden razı olsun, herhangibir tasavvufa intisablı olmadığı bilinmektedir. Ezber bozmak zor bir zenaattır. Kimse ezberim yanlışmış diyemiyor maalesef! Kuran Ayeti ortaya koyuyoruz kırk dereden su getiriliyor:) Selamlar!

‎1400 yil once inmis kuran ayetini ortaya koyabilmek icin 1400 yil geriye sarmak lazim bandi...burdan taa oraya ziplayarak ortaya koyulmus ayetler sadece iddia sahibinin iddiasi geregi konusturulmaktan baska ise yaramaz...sonra da herkes bugun oldugu gibi elinde bir ayetle geziniyor..bisey de diyemiyo tabii insan cunku ayete karsi cikmis oluyosunuz:))..usulsuz luk vusulsuzluge kavusturuyor..zirt pirt ayet okuyup konusma yapan insandan korkun cunku kurani konusturuyor ..

Şenol Özbek Caferi Sadık'la geçen o iki yıl olmasaydı Numan helak olurdu.. (İmamı Azam Ebu Hanife)

Tatoğuz Hüseyin Şenocak Kardeşlikler, şu zengin yorumlardan anlıyorum ki,islamiyet konusunda edinimlerimiz,algılarımız ve birikimlerimiz farklı.Ancak daha önceki Nefsaniyetçilere itibar etmediğim gibi,zekeriya ve yaşar gibi sonradan türemelerede itibar edecek değilim.Allah hepimizi gerçek doğruya yöneltsin,gerçek doğrusuyla yaşatsın.Amin.

Yusuf DAĞ ‎"Yarabbi, benim vücudumu cehennemine at ve orada o kadar büyüt ki orada daha başka hiç bir kuluna yer kalmasın." buyuran bir Sıddık-i Ekber'in dini üzerine olup ta kör gözümüz ile okuyup, kıt aklımız ile yorumladığımız bir ayet meali sonucu farklı düşünen kardeşlerimizi cehenneme göndermeye meraklı, hevesli, istekli arkadaşlara dua ediyorum... Allah sizin gönlünüze insaf duygusu versin...

M'Ali Uzun Allah kafirleri,fasık ve facirleri cezalandırmak için elim ve ebedi bir azab yurdu yaratsında Eba Bekr Ra cehennem ehline olan şefkat ve merhametinden "Allahım sen beni cehenneme gönder falan filan..." desin! Yapmayın be arkadaşlar değil Eba Bekr Ra azıcık iman etmiş bir müslüman bile KORKAR Rabbinden böyle bir laf edemez!

Yusuf DAĞ İnsanoğlu işte böyledir, herkesi kendi gibi zanneder... Bu tür ifadeleri sahabe-i Kiram Efendilerimiz değil, Onların (r.a) ayaklarının tozu olamayacak bir çok Allah Dostları bile ifade buyurmuştur. Bediüzzamanın "Milletimin imanını selamette görürsem cehennem ateşinde yanmaya razıyım." ifadesi herkesin malumudur... İşte diyorumya: kıt idrak, kıt akıl, kıt yorum... (hakaret olarak algılanmasın-sınırlı demek istedim.)

İkide bir "yaşar" ve "zekeriya"dan bahsedilmesine de bir anlam veremiyorum! Bu iki cahil ve Belam kılıklı adamdan Rabbime sığınırım!Mü'minlerin vasıflarından biri de Kur'an da mealen şöyle geçer;"onlar sözü işitir doğru olanına ittiba eder!" Rasulullah buyurmuştur ki;"benden size bir rivayet ulaştığında onu Kur'ana götürün; eğer Kur'ana uyuyorsa alın,kabul edin, uymuyorsa reddedin!" Elbetteki Geçmiş Ulemanın eserlerinden yararlanacağız. Amma Vahyi öncelikle anlamaya çalışacağız. Anladıkçada doğru ile yanlışı biribirinden ayırt edebilme firaseti ve basiretine kavuşacağız. Zira HİDAYET kaynağı olan Kur'andır, O Beyyinedir,Furkandır,apaçık Beyandır. Herkese selam ve sevgiler...

Bu tür ifadeler mübalağalı teşbihler yada anlatımlar olsa gerek! Rasulullah'tan bu tür sözler varid değildir.Ezberinizi Kur'anla test etmenizi öneririm. Peygamberler hariç herkes hata edebilir. Ben size Allah'ın kitabından ayetleri ve Rasulullah'ı örnek gösteriyorum sizse şu kişi bu kişi diyorsunuz!Ya o kişiler bu sözleri ile maksadı aşmış olamazlarmı? Ehli sünnet akaidine göre masum olanlar ancak Peygmberlerdir.Peygamberler dışında herkes hata,yanlış yapabilir."Kıt idrak" diyeceğinize birazcık idrakinizi zorlayınız.

Şenol Özbek Abicim Yaşar ve Zekeriya bizim idolümüz :)

Yusuf DAĞ Yapma Şenol Abi: emekli olalı epey oldu galiba:))) Yanlış anlaşılmasın. 95'te İzmir Bornovada askerliğimi yapmıştımda... Alay komutanımız İslam dinini daha iyi anlayabilmemiz için Yaşar beyin kitabını tavsiye ediyordu içtimada elinde sallayarak...

Yusuf DAĞ Bir de Abi; Kur'an ı ve Peygamber Efendimizi bizden daha iyi anladığını idda eden arkadaşları ne yapacaz? Meşhur HARİCİLER bunlara en uygun örnekti değil mi Abi? Yoksa ben mi yanlış biliyorum?

Şöyle güzel güzel yazışalım, kırmadan, dökmeden. Benzer düşünceler ifade ediliyor, nüans farkları var, buda sorun değil, yeterki diğer tarafı tekfir etmeyelim. Said Havvadan okuduğum bir ifadede; bir miktar ilim tahsil etmiş, biraz kıtap okumuş gençler son zamanlarda ömrünü İslamı anlamaya adamış kimselere itibar edilmesini sakıncalı buluyorlar! az ilimle kendilerinde gördükleri bu hakkı, ömrünü vakfetmiş insanla tanımamak ne ile izah edilebilir. İlavete Azimeti tercih eden Eba zerin yolu ile, görüşlerden kolay yolu tercih eden İbni Mesud arasında farklar olmasıda doğaldır. İşte ifrat ve Tefrit ölçüsü, sulh çizgisi.

Şenol Özbek Bu yorumlarda tefrik yok tercih var :)

Seyfettin Sesli Ben bu Kemalistlerle, Selef tefkirci kafaların Tarikat ve Tasavvuf düşmanlıklarındaki kardeşliklerine hastayım. Allah kardeşliklerini daim etsin. 2 cihanda bir ve beraber etsin. Madem Veliullahın şefaati onlar için küfür ,Allah herkesi sevdiğiyle beraber etsin Ahir zamanda. Ece Temelkuranların ve İhsan eliaçıkların dostluk ve kardeşliğinden sana sığınırım rabbim

M'Ali Uzun Kardeşler kimseyi suçladığımız,küçümsediğimiz yok!Lütfen doğru anlamaya çalışın!Aklınıza yatmadı diye hemen ötekileştirmeye,yaftalamaya,suçlamaya şucubucu demeğe ne gerek var? Bir alimin bir sözünü eleştirdiğimizde isabet ederiz yada etmeyiz dinen caiz olan bir şeydir.Yeterki nezaket kuralları içinde,hakaret etmeden olsun. Yoksa bizim bilmediğimiz alimler eleştirilmez,lafının üzerin laf söylenmez diye Allah'ın bir emrimi var!? Bir görüşünü kabul etmeyiz yada eleştiririz ama yüz görüşünüde kabul ederiz.Eminimki sizlerle %99 konuda hemde en hayati konularla hemfikirken şu basit konulardaki farklı yaklaşımımızdan dolayı hemen selefi yaptınız,harici yaptınız,tekfirci,kemalist yaptınız:) Şurada iki konuyla ilgili görüşümü bildirdim, nerden anladınız öyle olduğumu? Yapmayın Allah aşkına! Gerek EBa Bekr ra atfedilen o söz ve gerekse Üstad'ın söylediği bilinen benzer sözü gerçekten söylemişlermi,söylemişlerse ne için ,ne maksatla,hangi şartlarda söylenmiş olduğunu keşke bilebilsek!Ama bu sözleri azıcık analiz etseniz maksadı aşan sözler olduğunu anlarsınız. Benim tanıdığım Eba Bekr de Saidi Nurside böyle bir söz söylemez diyorum. Nedeni nide siz araştırın bulacağınızdan eminim.Bir ip ucu;Allah merhametlilerin en merhametlisidir! Cehennemi de Allah kafirler,fasıklar,facirlerle dolduracağını beyan etmişken! İkincisi "medet ya Şeyhim,medet ya Ali!" gibi Allah'tan başkasından ve hemde hayatta olmayan kişilerden yardım dilemek Kur'an naslarıyla sabittirki Tevhid Akidesiyle bağdaşmaz. Rasuli Ekrem sav Kızı Fatıma ranh; "Ey kızım Fatıma baban Peygamber diye sakın güvenme..." diye nasihatı sabittir.Allah varken ve şah damarımızdan bile bize daha yakınken; akli ve nakli delillerle sabittir ki Yardım ancak şanı yüze Allah'tan dilenir. İnsanlara RAB olmaya layık olan ancak ALLAH'TIR! Selam ve sevgiler sunarım.

            İşte böyle! Siz sahi geleneklilerden misiniz yoksa gelenekçilerden misiniz? Eğer gelenekçilerdenseniz ezberlerinizi Vahiyle test edin derim!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder