Vahyi Ahlak Edinmek!
Atilla Morçol
Konya/06.01.2013
Rabbimiz
Allah’ın cc biz inananlara “Örnek” olarak gösterdiği Rasulullah sav Vahyi ahlak
edinmişti. Bunu yapmak, başarabilmek; kurtuluşa ermek için olmazsa olmaz bir gerekliliktir.
Ahlak edinmek ne demektir? Vahyi Ahlak edinmek; Vahiyle inşa olmaktır. Aklı, vicdanı,
huy, düşünce ve davranışları Vahiyle inşa etmektir. Vahye uymak bu anlamdadır.
Vahye uyma iradesine sahip olup, uyulduğu nispette de Allah’ın hoşnutluğu
kazanılmış olacaktır.
2
Bakara 1-5 nci ayetler:
Hidayet
üzere olanlar muttakilerdir ve
bunlardır kurtuluşa erenler.
Rahman
Rahim olan Allah'ın adıyla
1. Elif. Lâm. Mîm.
2. Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir Kitap'tır.
3. Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
4. Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar.
5. İşte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler bunlardır
Risalet
ile birlikte Miladi 610 Yılında (Rivayetlerde Ramazan Ayı’nın 17 si Pazartesi
günü) Hira’da nazil olan 96 Alaq 1-5 ayetler ile;
1-“Oku!Yaradan Rabbin adıyla! 2-“O
insanı sevgi ve alaka ile yarattı. 3-“Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.”4-“O insana
kalemle öğretti.”5- “O insana
bilmediklerini öğretti.”
Allah;insanın bilgi ve düşüncesini inşaya
başlamaktadır.Bundan sonraki ayetlerin tamamı (Mekki Vahiy) iman,gayb,ahlak,arınma,zindanlardan
kurtulma,dünyevi bağlardan çözülme,özgürleşme yolunu gösteren bilgi ve hikmet içerikli
ayetlerdir.
İlk
Vahiyden yaklaşık 12 Yıl sonra Hicretin
birinci yılında; bilginin,düşüncenin ve imanın inşasından sonra artık sıra;
Allah’tan sakınma ve sorumluluk
duygusunun tanımlanıp,Razı olunup kurtuluşa erenlerin tanımlanmasına gelmiştir.
İşte Vahyin 12 nci yılında nazil olan
Bakara Süresinin ilk beş ayeti ile bu süre içinde inşa olunan Rablerine
karşı sorumluluk bilincini yüklenmiş ve Rablerinden sakınma hassasiyeti
gelişmiş “muttakiler” in sonsuz
mutluluğa /Kurtuluşa erenler olduğu haber verilmektedir. 12 nci yılda
Muttakilerin vasıfları;a)Gaybe inanırlar. b)Namazı ikame ederler. c)İnfak
ederler.
Gayb;
insan gönlünün bağlandığı Ruhun kaynağıdır. Bu kaynak kişiyi Allah’a ulaştırır.
Allah’a yönelmek bu açıdan kesintisiz devem eden bir yolculuktur. Takva ile
Allah’a yönelmek. İmanın özüdür.
Salat’ı ikame etmek, Allah’ın uluhiyeti ve
ubudiyeti karşısındaki teslimiyetin bir göstergesi olmasıdır. Yani Namaz;
Allah’ın ulûhiyeti ve ubudiyeti önünde boyun eğip teslim olurken, ayni zamanda
toplumsal yükümlülüklerin yerine getirilmesi ile salât ikame edilmiş olur.
İnfaksa
gaybe imanın, Allah’a güvenmenin sadıkane bir ölçüsüdür. İspatıdır. Diğer taraftan
arınmadır. Allaha yönelmede engelleyici yüklerden, kalbi oyalayan dünyevi
bağlardan kurtulmadır. Ahrete yönelmenin şartıdır. İnfakın zıttı, biriktirme ve
cimriliktir ki bu da dünyaya yönelmenin yoludur. Ahreti unutmanın ve dünyaya
yönelmenin yolu; infakın zıttı olan biriktirmedir. Kişinin kalbi hazinesiyle
birliktedir. Hayr biriktiren Allah’a ahrete yönelir. Kalbi ve düşüncesi/aklı
hayırda olur. Servet biriktiren ise dünyaya yönelir, aklı ve düşüncesi
servetiyle birlikte olur.
Daha
sonraki yıllarda nazil olacak ayni Süre’de bulunan 177 nci ayeti kerime de ise
daha kapsamlı ve şartları daha zor bir tarifle, gerçek iyilik/Birr ( erdem)
haber verilmektedir.
“Gerçekte erdemlilik, yüzünü doğuya veya
batıya çevirmeniz ile ilgili değildir; ama gerçek erdem sahibi, Allah'a, Ahiret
Günü'ne, melekler, vahye ve Peygamberlere inanan, servetini -kendisi için ne
kadar kıymetli olsa da- akrabasına, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine, yolculara,
(yardım) isteyenlere ve insanları kölelikten kurtarmaya harcayan; namazında
devamlı ve dikkatli olan ve arındırıcı (mali) yükümlülüğünü ifa eden kişidir;
ve (gerçek erdem sahipleri) söz verdiklerinde sözünü tutan, felaket, zorluk ve
sıkıntı anlarında sabredenlerdir. İşte onlardır sadakatlerini gösterenler ve
işte onlardır Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar.”(2/177)
Bu ayet;
Allah indinde Birr’in yani ‘iyiliğin” ne olduğunu, iyilerden olmak için
nasıl ve neye inanılması (iman) ile ne,nasıl
yapılması (Salih amel) gerekenleri haber
veren bir ayettir.
Elim bir azaptan kurtulmak için, bu ayetin ahlak
edinilmesi zarureti ortadadır. Arınıp temizlenen ve felah bulmak (87 A’la 14;91
Şems 9) iyiliğe erip, kötülükten sakınmak (2 Bakara 189) gerçek bir erdeme,
iyiliğe sahip olmaktan ve tüm bu sayılanları ahlak ve huy edinmekten geçtiği
kesindir.
Muttaqi olmak bu anlama gelir. Allahtan sakınma melekesi sahibini
Salih kılar.
“ulâ-ike-lleżîne
sadekû(i) veulâ-ike humu-lmuttekûn “işte sözleri doğru
olanlar(samimi ve ciddi olanlar) ve muttaki olanlar bunlardır!
Yani kurtuluşa erenler.(2/5)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder