7 Ocak 2013 Pazartesi



Vahyi Ahlak Edinmek!

Atilla Morçol 

Konya/06.01.2013

Rabbimiz Allah’ın cc biz inananlara “Örnek” olarak gösterdiği Rasulullah sav Vahyi ahlak edinmişti. Bunu yapmak, başarabilmek; kurtuluşa ermek için olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Ahlak edinmek ne demektir? Vahyi Ahlak edinmek; Vahiyle inşa olmaktır. Aklı, vicdanı, huy, düşünce ve davranışları Vahiyle inşa etmektir. Vahye uymak bu anlamdadır. Vahye uyma iradesine sahip olup, uyulduğu nispette de Allah’ın hoşnutluğu kazanılmış olacaktır.

2 Bakara 1-5 nci ayetler:

Hidayet üzere olanlar muttakilerdir ve bunlardır kurtuluşa erenler.

Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla

1. Elif. Lâm. Mîm. 
2. Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir Kitap'tır.
3. Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
4. Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar.
5. İşte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler bunlardır
Risalet ile birlikte Miladi 610 Yılında (Rivayetlerde Ramazan Ayı’nın 17 si Pazartesi günü) Hira’da nazil olan 96 Alaq 1-5 ayetler ile;
1-“Oku!Yaradan Rabbin adıyla! 2-“O insanı sevgi ve alaka ile yarattı. 3-“Oku! Rabbin  sonsuz kerem sahibidir.”4-“O insana kalemle  öğretti.”5- “O insana bilmediklerini öğretti.”

Allah;insanın  bilgi ve düşüncesini inşaya başlamaktadır.Bundan sonraki ayetlerin tamamı (Mekki Vahiy) iman,gayb,ahlak,arınma,zindanlardan kurtulma,dünyevi bağlardan çözülme,özgürleşme yolunu gösteren bilgi ve hikmet içerikli ayetlerdir.
İlk Vahiyden yaklaşık  12 Yıl sonra Hicretin birinci yılında; bilginin,düşüncenin ve imanın inşasından sonra artık sıra; Allah’tan  sakınma ve sorumluluk duygusunun tanımlanıp,Razı olunup kurtuluşa erenlerin tanımlanmasına gelmiştir. İşte Vahyin 12 nci yılında nazil olan  Bakara Süresinin ilk beş ayeti ile bu süre içinde inşa olunan Rablerine karşı sorumluluk bilincini yüklenmiş ve Rablerinden sakınma hassasiyeti gelişmiş  “muttakiler” in sonsuz mutluluğa /Kurtuluşa erenler olduğu haber verilmektedir. 12 nci yılda Muttakilerin vasıfları;a)Gaybe inanırlar. b)Namazı ikame ederler. c)İnfak ederler.
Gayb; insan gönlünün bağlandığı Ruhun kaynağıdır. Bu kaynak kişiyi Allah’a ulaştırır. Allah’a yönelmek bu açıdan kesintisiz devem eden bir yolculuktur. Takva ile Allah’a yönelmek. İmanın özüdür.

 Salat’ı ikame etmek, Allah’ın uluhiyeti ve ubudiyeti karşısındaki teslimiyetin bir göstergesi olmasıdır. Yani Namaz; Allah’ın ulûhiyeti ve ubudiyeti önünde boyun eğip teslim olurken, ayni zamanda toplumsal yükümlülüklerin yerine getirilmesi ile salât ikame edilmiş olur.

İnfaksa gaybe imanın, Allah’a güvenmenin sadıkane bir ölçüsüdür. İspatıdır. Diğer taraftan arınmadır. Allaha yönelmede engelleyici yüklerden, kalbi oyalayan dünyevi bağlardan kurtulmadır. Ahrete yönelmenin şartıdır. İnfakın zıttı, biriktirme ve cimriliktir ki bu da dünyaya yönelmenin yoludur. Ahreti unutmanın ve dünyaya yönelmenin yolu; infakın zıttı olan biriktirmedir. Kişinin kalbi hazinesiyle birliktedir. Hayr biriktiren Allah’a ahrete yönelir. Kalbi ve düşüncesi/aklı hayırda olur. Servet biriktiren ise dünyaya yönelir, aklı ve düşüncesi servetiyle birlikte olur.

Daha sonraki yıllarda nazil olacak ayni Süre’de bulunan 177 nci ayeti kerime de ise daha kapsamlı ve şartları daha zor bir tarifle, gerçek iyilik/Birr ( erdem) haber verilmektedir. 

Gerçekte erdemlilik, yüzünü doğuya veya batıya çevirmeniz ile ilgili değildir; ama gerçek erdem sahibi, Allah'a, Ahiret Günü'ne, melekler, vahye ve Peygamberlere inanan, servetini -kendisi için ne kadar kıymetli olsa da- akrabasına, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine, yolculara, (yardım) isteyenlere ve insanları kölelikten kurtarmaya harcayan; namazında devamlı ve dikkatli olan ve arındırıcı (mali) yükümlülüğünü ifa eden kişidir; ve (gerçek erdem sahipleri) söz verdiklerinde sözünü tutan, felaket, zorluk ve sıkıntı anlarında sabredenlerdir. İşte onlardır sadakatlerini gösterenler ve işte onlardır Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar.”(2/177)

Bu ayet;  Allah indinde Birr’in  yani  ‘iyiliğin” ne olduğunu, iyilerden olmak için nasıl  ve neye inanılması (iman) ile ne,nasıl yapılması (Salih amel) gerekenleri  haber veren bir ayettir.
Elim bir azaptan kurtulmak için, bu ayetin ahlak edinilmesi zarureti ortadadır. Arınıp temizlenen ve felah bulmak (87 A’la 14;91 Şems 9) iyiliğe erip, kötülükten sakınmak (2 Bakara 189) gerçek bir erdeme, iyiliğe sahip olmaktan ve tüm bu sayılanları ahlak ve huy edinmekten geçtiği kesindir. 

Muttaqi olmak bu anlama gelir. Allahtan sakınma melekesi sahibini Salih kılar.

ulâ-ike-lleżîne sadekû(i) veulâ-ike humu-lmuttekûn “işte  sözleri doğru olanlar(samimi ve ciddi olanlar) ve  muttaki olanlar bunlardır!

 Yani kurtuluşa erenler.(2/5)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder