10 Şubat 2011 Perşembe


Aşağılık Maymunlar ve Necis Domuzlar
Olmak 
Ne Anlama Geliyor!?

Atilla MORÇOL

Asya'da maymun yakalamak icin kullanilan bir çesit tuzak vardır. Hindistan cevizi oyulur ve iple bir agaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır.
Hindistan cevizinin altına, bir çocuğun açık vaziyette elinin girebileceği  ince bir yarık açılır. Oradan içine maymunun kokusunu ve tadını çok sevdiği bir
yiyecek konur.. Bu yarik sadece maymunun elini acikken sokabileceği
boyutlardadır. Yumruk yaptığında elini dışarı  çıkartması mümkün değildir. Maymun tatlının
kokusunu alır,yiyecegi yakalamak icin elini içeri sokar, ama yiyecek
elindeyken elini disari çıkartması imkansızdır. Sıkıca yumruk yaptığı eli tatlıya olan tutkusu nedeniyle açmayı aklına getirmez ve kolayca soktuğu gibi  kolayca elini kurtarmayı beceremez. Avcıları görüncede  iyice  bocalar. Oysa yapacağı çok basittir elindekini bırakıp açmak. Eli Boşken  nasıl  tatlı yiyeceği eline alıp sımsıkı tuttuysa, bırakıp sahip olmaktan vaz geçme firasetini fedakarlığını gösteremez.Bu sahip olma tutkusu maymunun  avcıların eline düşüp  oyun ve eylence aleti olmasının sebebi olur. Elbetteki  maymun,elini nasıl sokmayı  becerdiyse çıkartmasınıda becerecek yeteneğe sahiptir. Lakin sahip olma ve tatma tutkusu ona bu tuzaktan kurtulma yolunu unutturdu.
 Maymun oldukça zeki bir  hayvandır. Sempatik ve sevimlidir de. O halde, Allah’ın Kur’anda  “aşağılık maymunlar olun”  hitabı ne anlama gelmektedir!? Bunun üzerinde biraz duralım. Sahip olma ve aç gözlülük,başkasına ait olanı kapma,çalma, sömürü temayülü insanda da  olan  kötü hasletlerdir.  Nitekim  Kur’an da geçen  Sept  Olayı  (Cumartesi Ashabı) İnsanların bu zaafını ve sahip olma tutkusunu ve açgözlülüğünü  anlatmaktadır. “Aşağılık Maymunlar” tabiri Kur’anda  iki yerde  Baqara 65 ve A’raf 166  da geçer. Baqara’da ;
65- Andolsun, Siz’den Yedinci gün Haddi-aşanlar’ı elbette biliyoruz. İşte Biz, onlara" "Aşağılık/Zelil Maymunlar olunuz" dedik.
66- Bunu, hem Çağdaşları’na, hem  Halefleri’ne/gelecek olanlara bir Nekal (İbretlik), Muttaqiler’e de bir Mew'ıza (Öğüt) kıldık.”
 Maymun, gerek yetişkinlerin gerekse çocukların  sempatisini çeken bir hayvandır. Bilmediğimiz yada görmek istemediğimiz  bir şey mi var? Bir insanı kötülemek için kullanılan  ‘maymun iştahlı’ tabirinin bununla bir ilişkisi varmıdır? Uzak doğuda  Amerikada maymunların insanların ellerindekini kaptıklarına, evlere gizlice girip,piknikte,arabada ,kapalı yerlerde insanlara ait  yiyecekleri  çaldıklarına, aşırdıklarına sıklıkla şahit oluruz ve insanlar bu sahneleri videolara çekerek bu ahlak dışı davranışları maymuna yakıştırarak  gülme ve eğlenme vesilesi yaptıkları bilinen bir durumumdur. Yoksa insanların maymuna olan sempatilerinin altında; maymunların bu halinde kendilerinde olan bir şeymi görürler yada  maymun davranışının bir zamanlar yada halen kendilerinde de olduğunumu  hatırlamaktadırlar?! Bu akıllı ve zeki hayvan açgözlülüğünün esiri olması nedeniyle katliamlara uğratılmış, insanlık tarihi boyunca  insan oğlunun eğlence aleti haline getirilerek tasmaya ve kafese mahkum edilmiştir.  Karın tokluğuna insanların gülüp eğlendiği  bir nesne olmuştur. Oysa Aklını iyi kullanmasını bilseydi yani israf etmeseydi,özgürce yaşayacak ve karnını her  canlı gibi doyurmasını bilecekti.Maymunun aşağılık ve zelil kılınmışlığı; maymunluk sıfatı nedeniyledir.!? Bu maymunluk sıfatına sahip olan insanda olsa aşağılanmayı hak eder. Maymunluk yapanlar aşağılanır.Ademin varisi olan insana  maymunluk yaraşmaz. Bu sıfata sahip olanlar  suetleri insan da olsa maymunlar gibi aşaılanırlar.  A’raf Süresine, Sept Kıssasına dönelim:
163-   “ Bir de Onlar’a Deniz Kıyısı’ndaki Şehr’i sor. Hani onlar Sebt Haddi’ni aşmışlardı. Sebt Günü İş yapma Yasağı’na uyduklarında Balıklar onlar’a açıktan akın akın geliyor Sebt Günü İş yapma Yasağına uymadıklarında ise gelmiyordu. İşte Biz Fısqları dolayısıyla Onlar’ı böyle imtihan ediyorduk.
164-    Onlar’dan bir Topluluk "Allah'ın kendilerini Yıkıma uğratmak veya Şiddetli bir Azab’a uğratmak istediği bir Qawm’e ne diye bir Öğüt veriyorsunuz" dediğinde "Rabb'inize karşı bir Özür için ve bir İhtimal sakınırlar diye", dediler.
165-    Kendilerine Hatırlatılanı unuttuklarından da Biz de Kötülük’ten sakındıranlar’ı kurtardık. Zulmedenler’i yaptıkları Fısq dolayısıyla Zorlu bir Azab ile yakaladık.
166-    Onlar kendisinden Sakındırıldıkları Şey’i yapmakta ısrar edip başkaldırınca onlar’a "Aşağılık Maymunlar olunuz" dedik.”[1]

 Maide Süresindeki şu uyarılar ve tehditler oldukça manidardır:
60-Allah hakkınızda kesinleşmiş bir Ceza olarak bundan daha Kötüsü’nü haber vereyim mi? Allah'ın kendisene la’net ettiği, ona karşı gazablandığı ve Onlar’dan Maymunlar ve Domuzlar kıldığı ile Tağut'a Tapanlar, işte bunlar yerleri daha kötü ve Dümdüz-yol’dan da sapmışlardır.
62-Onlar’dan çoğunun Günah’ta, Düşmanlık’ta, ve Haram Yiyicilik’te Çabaları’na hız kattıklarını görürsün. Yaptıkları ne Kötü’dür.
63-Rabbâniyyun ve Ahbâriyyun onları Günah söylemelerinden ve Haram Yiyicilikleri’nden sakındırmalı değil miydi? Yapmakta oldukları ne Kötü’dür.
65-Eğer Kitap Ehli inanıp sakınsalardı elbette onların Kötülükleri’ni örter ve Onlar’ı Ni’metler’le donatılmış Bahçeler'e sokardık.
66-Ve eğer Onlar Tewrat'ı, İncil'i ve kendilerine Rabb'lerinden indirileni ayakta tutsalardı elbette Üstlerinden ve Ayaklar’ının altından yiyeceklerdi. İçlerinde Mu’tedil bir Ümmet vardı. Onların çoğunun yapmakta oldukları ise ne Kötü’dür.[2]

Gelelim “Necis Domuzlar” ilencine. Domuz sınırsızlığı temsil eder. Sınırsız çiftleşme,sınırsız doğum,sınırsız yemek,içmek. Domuzun; hiçbir sınırı yoktur.Ne bulursa temiz, kokmuş, bozulmuş demeden önüne geleni yemesi, önüne gelenle  ve sıklıkla üremesi, aile bağı olmaması aşağılık tabiatı ile maruftur. Domuzluk, domuzun ahlakı daha doğrusu tabiatıdır. Herşeyde ve her konuda sınırsızlık demektir. Ki bu  tabiat isevilere musallat olarak, onların  hristiyanlaşmalarına yol açmıştır.
İşte aşağılık maymunlar ve Necis Domuzlar (Hınzırın necisliği Enam 145 ile tescillidir.)  İsrailoğullarının ve İsevilerin farklı açılardan sapıklığına dalalet eder:Maymunluk ve Domuzluk!  İsrailoğulları  kendilerinden önceki sapıkları taklid ederek ve ellerindeki  Hidayet kaynağı Kitab’ı bir kenara bırakarak, cimrilikte ve mal tutkusuyla  haddi aştılar. İseviler ise temiz olanı necis olanla değiştiler. ‘Domuz içimizdeki israiloğulları kökenli olanlar için yasaktır!’ dediler. ‘Romalılar için değil’.  İsa'ya  as muhalefet ederek Pavlos’un yolunu takip ettiler ve necis olan Domuzu yemekte beis görmediler. Bir yasak yada  sınır kaldırıldığında hiçbir sınır kalmaz. İsevilerin dindeki sapmaları “domuzluk”  ahlakına denk düşen bir bozulmadır.Ki  Hristiyanlaşmayla sonuçlanır.Maide 63 te geçen "Rabbaniyyun" tabiri hristiyan alimleri için dir ve onlara; domuz gibi şehvetten ve her türlü pisliği yemekten kavimlerini men etmediklerinden bahsedilmektedir.
Maymunlaşma ise maymunun doymak bilmez aç gözlülüğünden,egoizminden, tuttuğuna sahip olma ihtirasından  gelen bir tabiattır. Ki bu tabiatı ile aşağılaşır. Doymak nedir bilmez, her an bir şeyler kapıp yemek ister.İnsanların  eşyalarını çalar, çocukların elindekini kapar.Maymun ölümüne ve esaretine, sahip olma ihtirası gözünü bürümüştür. Ve bu uğurda hiçbir şeyin önemi yoktur. Ki bu Yahudileşmeye tekabül eder.
Bir tarafta “maymunlaşma” tabiatı ile Yahudileşme, diğer tarafta “Domuzlaşma”
 tabiatıyla Hristiyanlaşma. İsrailoğulları maymunlaşma ahlakı ile Yahudileşirken, İseviler  domuzluk  tabiatı ile hristiyanlaştılar. Gerek Yahudileşme ve gerekse  hristiyanlaşma ; bir bozulma, sapma, dejenere olma gibi sonuçları olan hastalıklı haldir. Ya müslümanların durumu!? Müslümanlar yahudileşme ve hristiyanlaşma sürecinin girmişmidir? Bu sürecin neresindedir? Rasulullah ümmetinin bu süreçlere sapacağını daha o günlerde görmüş ve uyarmıştı;
Şüphesiz ki siz kendinizden önce gelen milletlerin yoluna, karışı karışına, arşını arşınına, tıpatıp uyacaksınız. O derecede ki şayet o ümmetler daracık kiler deliğine girseler siz de onlara uyarak illa oraya girmeye çalışacaksınız.
-Ya Rasulullah! Bu ümmetler Yahudiler Hıristiyanlar mı?
- Onlardan başka kim olacak?”[3]

Yukarıdaki Baqara, A’raf ve Maide Sürelerindeki “aşağılık maymunlar ve domuzlar” uyarılarını içeren ayetlerin öncelikle  Müslümanlara uyarı olduğu anlaşılmalıdır. Yahudileşme ve Hristiyanlaşma temayülü ile aşağılık maymunlar ve aşağılık domuzlar damgası yiyen bu  ümmetler gibi  olunmaması istenmektedir. Zira Kur’an; müslümanlar ve mü’minler için  hayat rehberidir.Ve bu Kitab; Allah’tan sakınma hassasiyeti olan muttakiler için bir hidayettir. Hablullah olan Vahiy aramızda olduğu müddetçe ki Kıyamet'e kadar olacaktır, Müslümanların arınmasında, sırat ı mustakiym üzere bulunmasında, her zaman tecdidle durulmasında bir imkan ve fırsat kapısı hep bulunacaktır.
Ümmetin  genel görünümü; yahudileşme ve hristiyanlaşma sürecinin Hicri 50 lerde başladığını  söylemek zor olmasa gerek. Vahyin  servet, biriktirme, infak,zekat,sadaka ile ilgili ayetleri ile yani dünyevi nimetlere teveccüh ile ebedi ahiret yurdunun nimetlerini tercih noktasında ,  yahudileşme ve hristiyanlaşma süreci müslümanlar için birinci derecede tehdit oluşturduğu anlaşılmalıdır.



[1]  7 A’raf 163/166
[2] 5 Maide 60/66
[3]  Buhari ve Muslim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder