Ey
Rabbimiz; El Müstean Ancak Sensin Sen!!
Atilla MORÇOL
Konya / 16.07.2011
Allah kendisinden
yegane yardım dilenendir.Diyorlar ki;”biz elbette Allah’tan diliyoruz ve
yardımı yapacak olanda Allah’tır.Şeyhlerimiz yada imamlarımız bizim ricamızı Allaha arz eder o
kadar!Gerisini Allah bilir.!” İyi de “şirk” zaten budur! Allah gibi olmasa da
şeyhlere ve imamlara; insanüstü, bir beşerin tabi sınırları dışında,yüksek bir
rol ve makam verilmesidir. Sanki Allah kuluna “şah damarından daha yakın!”
değilmiş gibi, Allah kulunun ricasını haşa duyamazmış gibi,haşa Allah kulları
ile arasına protokol koyarmış gibi;hacetlerimizi, dualarımızı dolaysız olarak
Allah’a yöneltirsek olmazmış gibi bir inanç var Şiilerde ve Sünni tarikatlarda.,
Bir dost
insandan aldığım mesaj beni hüzünlendirdi,kalbimi burktu! Üniversite
sınavlarına giren çocuklar vesilesiyle
şöyle bir mesaj göndermişti bu kardeşim: “Hızır ve İlyas as ile Şeyh A.kadir geylani,İmamı Rabbani,şahı Nakşi
bendi ,hayatül Harakani,Hayatül Harrani ve İmamlar imamı Bediüzzaman Said Nursi hazeratı üniversite sıvında
yavrularımızın
mihmandarı,muinleri olsun ve rabbimde
ebedien yardımcıları olsun.daim
duacınız.”
Mihmandar yol ve
yöntem gösteren,hosteslik yapan manasına gelir.Muin ise;yardım eden,yardımcı
olan anlamına gelir. Vahiyle inşa olmak tamda burada lazım! Allah’ın yardımı
sanki yetmiyormuş gibi falan filan yardım etsin lakin Allah’ta “ebedien yardımcı”
olsun! Yani cennettede yardımcı olması ne manaya gelmektedir.Cennette Allah’ın
yardımından değil,izzet ve ikramından,lutuf ve kereminden bahsetmek daha
anlamlı olduğu malumdur.
Kendisine
ihtiyaç duyulan ve Kendisinden yardım beklenendir Allah azze ve celle. Müsteân
Olan Allah, darda ve zorda kalanın başvurduğu, yardım dilediği,yönelib
sığındığıdır.Yani Kendisinden yardım ve destek istenen tek Merci Allah’tır.
"Ey Rabbim! Bana bahşedeceğin her hayra öyle muhtacım ki." (Kasas 24)
"Ey Rabbim! Bana bahşedeceğin her hayra öyle muhtacım ki." (Kasas 24)
İnsanlardan, beşerden peygamber dahi olsa yardım dilenmek Tevhid
akidesiyle bağdaşmaz.
"Ey
insanlar, sizsiniz hep Allah'a muhtaç fakirler. Allah ise, zengin ve hamd ile
övülecek O'dur ancak." (Fatır 15)
"De
ki: sizi bu zor durumdan ve bütün sıkıntılardan Allah kurtarır." (Enam
Suresi 64)
"Ve
de ki: 'Ey Rabbim, bağışla ve merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın."
(Mü'minun Suresi 118)
“Musa
kavmine dedi ki: "Allah'tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki
yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Sonuç (Allah'tan
korkup günahtan) sakınanlarındır." (A'raf Suresi 128.)
“(Peygamber),
“Ey Rabbim! Hak ile hüküm ver. Bizim Rabbimiz, sizin nitelemelerinize karşı
yardımı istenecek olan Rahmân’dır” dedi.” (Enbiya 112)
“Gerçek
dua ancak O’nadır. O’ndan başka yalvardıkları ise onların isteklerine ancak,
ağzına ulaşmayacağı halde, ulaşsın diye avuçlarını suya uzatan kimsenin
isteğine suyun cevap verdiği kadar cevap verirler. Kâfirlerin duası daima boşa
çıkar.” (Rad 14)
Ancak
yegane tek İlah,mabud,Rab,melik
olan Allah’tan dilenmek ,yardım istemek
kulluğun en önemli rüknüdür. “(Ey
Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin! Siz
yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.”(Furkan 77)
“Sabrederek
ve namaz kılarak (Allah’tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz, Allah’a derinden
saygı duyanlardan başkasına ağır gelir.” (Bakara 45)
“De ki: “Gerçekten beni
Allah’a karşı hiç kimse asla koruyamaz ve yine asla O’ndan başka sığınacak
kimse de bulamam.” Cin 22
“Onlar o iki melekten karı ile koca arasını açacak şeyleri
öğreniyorlardı. Oysa büyücüler Allah’ın izni olmadan hiç kimseye zarar
veremezler.”
Bakara 2/102
"Oysa şeytan Allah’ın izni olmadıkça müminlere hiçbir zarar veremez.
Müminler Allah’a dayanıp güvensinler."
Mücadele 58/10
"De ki, öyleyse bana söyler misiniz? Allah bana bir zara vermek
isterse Allah’ı bırakıp da taptıklarınız onun verdiği zararı giderebilir mi?
Yahut Allah bana bir rahmet dilerse onlar, O’nun bu rahmetini önleyebilirler
mi? De ki bana Allah yeter. Tevekkül edenler ancak O’na güvenip
dayanırlar."
Zümer 39/38
"Eğer Allah seni bir zarara uğratırsa onu kendisinden başka
giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır verirse bunu da geri alacak yoktur.
Şüphesiz O her şeye kâdirdir."
En’am 6/17
"Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa onu yine O’ndan başka
giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse O’nun keremini geri çevirecek de
yoktur. O hayrını kullarından dilediğine eriştirir ve O bağışlayandır,
esirgeyendir."
Yunus 10/107
"Rabbına duâ et. Öyle Rab ki sana bir zarar dokunsa ona duâ edersin
de o onu giderir, çölde (ıssız arazide) yolunu şaşırsan ona duâ etsen o seni
tekrar yerine döndürür, sana kıtlık, yokluk isabet etse ona duâ etsen o senin
için yetiştirir."
Hanbel, Beyhakî
"İnsana bir zarar geldiği zaman yan yatarak, oturarak veya ayakta
durarak bize duâ eder, fakat biz ondan sıkıntısını kaldırınca bir sıkıntıdan
ötürü bize duâ etmemiş gibi geçip gider. İşte böylece haddi aşanlara yapmakta
oldukları şeyler güzel gösterildi."
Yunus 10/12
"Denizde başınıza bir musibet geldiğinde O’ndan başka bütün
yalvardıklarınız kaybolup gider. O sizi karaya çıkardığında yine eski halinize
dönersiniz. İnsanoğlu çok nankördür." İsrâ 17/67
Bu kadar açık seçik kolaylaştırılmış, herkesin
anlayacağı bir dil ve üslupta vahye dilmiş bu Kur’an ayetlerine rağmen hala
Allah’tan başkasından medet ummak ne büyük zulümdür. “Medet yaa Rasulullah!” “Medet
yaa Ali”,”Yetiş Ya Huseyn!”,” İmdat Yaa İmamı Rabbani”,”Yetiş Yaa Hocaefendi
hazretleri” ve benzeri sözlerle Allah’tan dilemeği,istemeği,güvenmeği,dayanmağı
yeterli görmemek anlamından başka ne anlama gelebilirki? Yukarıdaki onca ayeti kerime müslümanları bağlamıyormu haşa!? Kur'an
müşrik için bir kılavuz değil mü'minler için bir rehberdir.Rabbimiz
müşrikler üzerinden bizlere öğüt vermektedir. Müşriklerin şirk olan sapkınlıklarına örnekler vererek bizlere "aman ha böyle olmayın!" buyurmaktadır adeta.
Neymiş efendim;”biz evliyaullahtan,Gavs’tan,Şeyhimizden
yardım isterken aslında Allah’tan yardım istemiş oluyoruz,tabiî ki yardım eden
Allahtır.!” Denmektedir. Özrü kabahatinden büyük derler ya o cinsten bir
mazeret! Ya hu kardeşim “asıl” varken “vekil” den istemek “asıl” olana
hakaret olduğu nasıl idrak edilmez.? Allah kuluna şah damarından daha yakınken bir aracı ihdas etmek
niçin? Bir sıkıntıdan,dertten,musibetten kurtulmak için Allah'tan medet ummak,Allah'a güvenmek,Allah'a dayanmak ve Allah'tan istemekten başka bir yola Tevhid denebilirmi? Bunun şirk olduğu nasıl görülemez. Rabbi,miz Allah medeti,imdatı,yardımı
evliyalarım vasıtasıyla isteyin mi buyuruyor ki illa bir aracı koyuyorlar;kendileriyle Allah arasına!
"Efendim bu bir vesiledir.Vesile arayın diye ALlah buyurmuyormu?" diyorlar. Oysa Vesile Kurandır,Salih ameldir,hayır ve hasenattır İslam da esas olan; kişi
tapıcılığı değil! Allah’a Kuranla, namazla, infakla(Bkz.Bakara 177) yöneliriz; beşerle, şeyhlerle, imamlarla, rehberlerle
değil.Gerçek iyilikte budur ve kurtuluşa erenlerde birre erenlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder