30 Mayıs 2010 Pazar

Ey İnsanlar!
Yarışacak İseniz;
Gerçek Değerler İçin Yarışın!

Atilla MORÇOL
 
Dünya hayatının gelip geçiciliği ve dünya nimetlerinin de ölümle elden çıkıp gideceği herkes tarafından pek güzel bilinir bilinmesine ancak; unutulur,göz ardı edilir, düşünülmemeye çalışılır. Adeta insan kendi kendini kandırır. İşte bu Ademevladının yeryüzü imtihanında ki  yumuşak karnını, zaaf noktasını oluşturmaktadır. Yani Adem’in ve Eşi’nin Cennetteki aldanışına  neden olan,  'yasak ağacı'; şeytanın  “Şecer-i Hult” olarak tanıtarak, içindeki çirkin damarın ortaya çıkmasını sağlamasıydı. Ademin Cennetteki aldanışındaki saik yeryüzünde Ademevladının aldanmasındaki nedenin aynıdır. Bu sayede bir dünyevi yarıştır,tozu dumana katar, kimseyi, hiçbir şeyi, hesabı, ahireti,ölümü,  bu karmaşa içinde görmez insan, görmek istemez. Böyleleri husrana koşanlardır. Bedbaht olanlar, acıklı ve aşağılayıcı, rezil edici bir azaba müstahak olanlardır.
İnsanlar vardır, Ademin varisidirler.İman nimetinin parıltısını; on beşindeki ay misali çehrelerinde yansıtan bahtiyarlar!?  Yarıştıkça yarışanlar, öne geçenler!? “Ey nefsi mutmain! Rabbin senden razı,sen Rabbinden razı! Gir Cennetime!”  hitabına mazhar olmuş, kazandığı saadedin pırıltısı gözlerinden ışıl ışıl yansıyan Ebrarlar,Mukarrebler, Eimmetül Huda; iyilerin imamları.Sabigun; Kendilerini  adayanlar!? İşte ! Akıllı olan, akleden,düşünen erdemli, ileri görüşlü, aydın,aydınlık zihniyetli insanlar bu büyük saadet için yarışan  ve Ademin Varisi olmaya hak kazanan insanlardır. Bu büyük saadet ve mutluluk, azim nimet, yarışmaya değer olan yegane değer ve makamdır. Rabbin hoşnutluğunu ve ikramını kazanma makamı! Bundan daha değerli ve büyük, ne olabilir akıl ve gönül sahipleri için!?
Hayrda yarıştılar,fedakarlıkta yarıştılar,mallarıyla canlarıyla Rablerinin rızasını kazanmak için ceht ettiler. Önderler oldular. Hayrı tavsiye edip yaygınlaştırdılar,kötülükten nehyettiler. Onlar Muqarrebtirler.Nefislerini Allah’a  feda eden fedailerdir. Onlar Rablerine kendilerini Kurban olarak sunanlar, nefsi mutmainlerdendir. Allah onlardan razı onlar Rablerinden razı olarak Cennete girenlerdir.
“10- Yarışıp öne geçenler de öne geçmiş öncüler’dir.11-      İşte Onlar Muqarreb’dir.”(56 Vakıa 10-11)
     Onlara sakınmalarına karşılık Rabbin tarafından   aklın ve hafsalanın almayacağı nimetler ve eşsiz makamlar sunulur. Mutaffifin’de  Onlardan şöyle bahsedilir: Hayır, Ebrâr'ın Kitabı illiyin'dedir.19-   İlliyin'in ne olduğunu İdrak ettin mi?20-merkum bir Kitap’tır.21-    Ona Muqarreb olanlar Şahid’dirler. 22-Gerçek şu ki, Ebrâr, elbette Ni’metler içindedirler.23-Tahtlar üzerinde seyretmektedirler.24- Ni’met’in Parıltısı’nı Sen Onların yüzlerinde görürsün!."

Vakıa’da ise; 12-Ni’metler’le donatılmış Bahçeler'de.13-  Muqarrebunun çoğu geçmiş ümmetlerdendir.14-   Birazı da Sonrakiler’den.15-İşlenmiş Tahtlar üzerindedirler.16-Üstlerinde Karşılıklı olarak yaslanmışlardır.17-Çevrelerinde Ölümsüzlüğe ulaşmış Gençler dolaşır.18- Kaynağı’ndan Testiler, İbrikler ve Kadehler,19-  Ki bundan ne Başlar’ı ağrır ne de kendilerinden geçip Aqıllar’ı çelinir.20- Arzulayıp seçecekleri Meyveler,21- Canları’nın çektiği Kuşeti,22-  Ve İri Gözlü Huriler,23- Sanki Saklı İnciler gibi.24-Yapmakta olduklarına Karşılık olmak üzere.25-Orada  ne Boş Söz işitirler, ne de Günah’a sokma.056.26- Yalnızca bir Söz: Selam, Selam.” 25-Onlar’a Mühürlü, katıksız bir Şarap’tan içirilir.26-ki onun sonu Misk’tir. Öyleyse, Değerli Şeyler’e ulaşmak için (can atanlar) bu (cennet içkisi)ni hedeflesinler.27-Onun Karışımı Tesnim'dendir.28-Bir (nimetin) Kaynak ki, Muqarrebler O’ndan içer."
Dünya hayatında fani hayatın geçici metaına ulaşmak için can atanlar, asıl yarışı ebedi hayatın bu nimetleri için yapmalıdırlar. Onlara içiminin sonu ‘Misk’ olan özel, mühürlü, saf şaraptan içirilirki, karışımı Tesnimden’dir. Öyle bir kaynak ki Muqarrebler o kaynaktan içerler. Yüce yaradan Allah’ın böylesi  bir mutluluk ve  saadetine muhatap olmak; ilahi alaqa ve ilgiye ve ayrıcalığa mazhar olmak azim bir nimet olmanın yanında her şeyden önce ve önemlisi ve hayrete mucib yanı;  'Nun' Meleğinin mutluluk ve hazdan dolayı hayretten mutluluğun doruğunda donma halidir. Bu ancak takdir etme yeteneğine sahip olanlar için anlaşılır bir durumdur.  Lakin böyleleri ne kadar azdır. Böylesi muhteşem,çılgın ve hayret bir makam, elbetteki dünya hayatında Rabbin için büyük fedakarlığı gerektirir. Bu fedakarlık, özveri ve diğergamlık, azim bir ahlaka sahip olmayı gerektirir. Bu da Allah’a yönelmeyle, sakınmayla, haramlardan, çirkinliklerden, kir ve pastan kurtularak Libas-ı  Taqva'yı bürünmeyle  elde edilebilecek bir kazanımdır.  
                 İşte yarışacaksanız bunun için yarışın. Düşünen,akleden, aydın ve aydınlık  zihinli insanlar; yarışmaya, rekabete  değer olanın  ancak  kainatın sahibi olan Allah’ın bu özel alaqasının değer olduğunu idrak edebilirler. Allah’a yönelerek, hayrda yarışla kazanılacak olan kariyer ve ödül budur. Bu ödülün ancak,Allah’a yönelerek, O’ndan sakınarak hayrda yarışanlara ve hayr  biriktirme liyakatini edinmiş kariyer sahiplerine sunulacağı  haber verilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder