31 Ocak 2010 Pazar

İlk Mükellefiyet ve İlk Sınav

İlk Mükellefiyet ve İlk Sınav:
'Şecere i Hult' Tuzağı
Halidin (ebedi) Olma Aldanması!

Süre i A'raf 'tan


10-      Andolsun, Sizi Arz’a yerleştirdik ve orada  Geçimlikler yarattık. Ne kadar az şükrediyorsunuz? “
                       Allah’ın alaqa gösterib insanı yaratması ne büyük bir lutuf ve ne büyük bir onurlanmadır!Eğer sadece bu “alaqa”, Ademoğlunu Rabbini takdis edip yücelterek önünde secde etmesini gerektiripte artacak bir lutuftur. Ey Kureyş Halkı,ey insanlar,Ademoğulları ne kadar az şükrediyorsunuz!? Nereye gidiyorsunuz!? Ademin ve evladlarının yeryüzünde yerleştirilmeleri ebedi bir yerleşim değildir ve bu geçici yerleşim boyunca Ademe ve evladlarına hayatını idame ettirecek geçimlik nimet yeterince  sunulmuştur. Aklende böyle değilmidir? Gerçekten yeryüzündeki serüvenimiz bir ömür boyu kadarsa ve ölümle birlikte sahip olduklarımız, herşey elimizden çıkıp gidiyorsa, geçimlikten fazlasının ne anlamı ve gereği var!? Şükretmek Allah'ın verdiğini Allah için sarfetmektir.Allah'ın verdiği mal ve nimetlerle ihtiyaçların karşılanması, fazlasıyla da Ahiret Yurdunda gerekli olacak hayr biriktirmek en doğru davranış olacaktır. Tabii ki Ahiret Yurduna iman ediyorsak ve Ahirete iman ahlakına sahipsek.


11-      Andolsun, Biz Sizi yarattık, sonra Suret verdik. Sonra Melekler’e: "Adem'e secde edin." dedik. Onlar da İblis'in dışında secde ettiler. O Secde edenler’den olmadı.
              
                         Bu kadar izzet ve lutuftan sonra nasıl olurda Allah’a şükredilmez,üstüne üstlük O’ndan yüz çevirilir ve müstağni kesilinir? Allah insanı yaratsın, en güzel bir şekilde suret versin ve Meleklere  “Ademe secde edin” diyerek üstün kılsında, bu büyük alaqaya ve verilen üstün  izzete rağmen Ademoğlu  nankör davransın Rabbine!Akıl alır gibi değildir. Meleklerin Ademe secdesi onun üstün bir tür olduğunun kabulü anlamınadır. Elşbetteki  Mü’minlerin Allah’a secde etmesi gibi bir tazim değil.
12-      Dedi: "Sana emrettiğimde, Seni secde etmekten engelleyen neydi? " Dedi: "Ben O’ndan Hayırlı’yım.  Beni Ateş'ten yarattın, O’nu ise Çamur’dan yarattın." 
              
                       Savunma hakkının kutsallığını gösteren bir sahne. Allah iblisin neden secde etmediğini bildiği halde ona savunma hakkını veriyor.Yargısız infazların ve adil yargılama hakkına riayetsizliğin ne dehşetli bir zulüm olduğunun delili bir olayla karşı karşıyayız. ”seni secdeden alıkoyan nedir?”  Allah  onun kalbini,kafasının içindekini,düşüncesini,Ademe secde etmemesinin nedenini bildiği halde;savunma hakkıyla ilgili Ademoğluna ahlaki ve hukuki bir yol ve yöntem gösteriyor.
                        İblisin cevabı garib ve ibret verici;”Ben O’ndan hayırlıyım!” Neden?! “Beni ateşten yarattın O’nu ise çamurdan!” yani ateş balçıktan üstündür,dolayısyla kendisinin Ademden üstün olduğu vehmini,Allah’ın buyruğuna uymama gerekçesi yaparak istikbar etti.Anlaşılan İblis; ateşden yaratılmış olmasını bir üstünlük ve ayrıcalıklılık olarak görüyor ve ateşten yaratılmışlığını ashabiyete dönüştürmüştür.Oysaki Allah’ın bunca alaqasına,lutfuna ve verdiği izzet karşısında sacit olup Ademin üstünlüğünü kabul etmesi gerekirdi. Ama kibir,ashabiyet ve istikbarı onu Rabbine karşı konuşlandırdı.Kaybetti. Fıtri farklılığın üstünlük nedeni olarak ileri sürenlerin ilki olması da sosyolojik açıdan dikkat çekici bir olgudur.
13-      "Artık oradan in. Orada büyüklenmek olmaz. Hemen çık. Gerçekte Sen Küçük düşenler’densin." 
              
                        Konumunu kaybetti.Orada büyüklenmek olamaz. Her şeyi ve insanı,melekleri ve cinleri en güzel bir şekilde yerli uyerince yaratan,konumlandıran,mevkilendiren Allah’ ın yaratmasına ve takdirine  karşı çıkan İblis,kendine verilen makamı koruyamadı,gereğini yapamdı.”Oradan in!” denildi.Zira artık o makama layık değildi.Hatti zatında  küçük düşmüştü ve kendi kendini aşağılamıştı.
14-    “ O da: "Dirilecekleri Gün’e kadar Beni gözle." dedi.” 
15-      (Allah) "Sen ertelenenler’densin." dedi. 
16-     “Dedi ki: "Madem öyle, Beni azdırdığından dolayı  Onlar için kesinlikte Senin Dosdoğru Sırat’ında oturacağım.
              
                        “Nerde hata yaptım?” diye bir özeleştiri ihtiyacı duymuyor ve aklının ucundan da geçmiyordu! “Beni azdırdın!” diyerek kendini aklamaya çalışyordu. Hala,“İğva ettin ben hata yapmadım sen yoldan çıkardın” inatlaşmasındaydı.Herkesin kazandığı kendi eliyledir. İblis ateşten yaratılmış olmasını,kendi açısından bir üstünlük ve asabiyet nedeni  görüyor ve bu duygu onda kibire ve gurura  neden oluyordu. Allahın bilgisi dahilinde seyreden tüm bu olayların vukuuna izin verilmişti. Haşa Allah’a rağmen olan bir şey yoktu. Oysa iyi bir kul;hatası karşısında boyun büker ve” ey Rabbim!Nefsime zulmettim!Eğer beni bağışlamıyacak olursan helak olanlardan olurum!” diyerek,teslimiyyet akdini yenilemesi gerekirdi. Ama kibr ve istikbarı ile asabiyet duygusu ona,  bu makul yolu göstermedi.
 
17-                     "Sonra da elbette Onlar’a önler’inden, arkalar’ından, sağlar’ından ve sollar’ından kendilerine sokulacağım. Onlar’ın çoğunu Şükredici bulmayacaksın.

                        Gelecekten,maziden yaklaşarak,günahları cazib göstererek,haz ve lezzetle ve gösteriş ve riya ile Onları saptırcağını söylüyor.İnsanları aldatma ve saptırmada kullanacağı yol ve yöntemleri açığa vuruyor. Allah’ın bu konuşmayı bize haber vermesi ne büyük bir lutuftur. Ademoğlu İblisin nasıl yaklaşacağını bilemez bir durumda olsaydı şaşkınlığı ve zayıflığı bir okadar daha artacaktı.
18-     “ (Allah) Dedi: "Kınanıp alçaltılmış olarak oradan çık. Andolsun, Onlar’dan kim Seni izlerse, Cehennem’i Sizler’le dolduracağım." 
 
                     Kim şeytana uyarsa  o ameli şeytandır. “Sizden bir cemaatle dolduracağım Cehennemi”  buyurulmaktadır. İblise uyanlar üstün yaratılmış olmalarına rağmen bunun şükrünü gösteremeyib takdir edememeleri nedeniyle bizden değildirler. Nuhun oğlu için “ehli beytimdendir!” demesine karşın;”Hayır o senin ehlinden değildir.”  buyurulması gibi. Allah’ın verdiği nimette yoksulun hakkını vermeyenlere için,iblisin öğüdüne uymaları nedeniyle;” (Haydi) onlardan gücünün yettiğinin ayağını ,çağrınla kaydır. Atlıların ve yayalarınla onların üzerine yürü. Onların mallarına ve evlatlarına ortak ol. Onlara vaadlerde bulun." Halbuki şeytan onlara aldatmadan başka bir şey va'detmez.”(İsra 64) buyurulmaktadır.
19-     “ "Ey Adem, Sen ve Eş’in Bahçe'ye yerleş. İkiniz de dilediğiniz Yer’den yiyin, ama şu Ağac’a yaklaşmayın. Yoksa Zalimler’den olursunuz. 20-      Şeytan, kendilerinden Ayıp Yerleri’ni açığa çıkarmak için Onlar’a vesvese verdi ve dedi ki: "Rabb'inizin Size bu Ağac’ı yasaklaması, yalnızca, Sizin İki Melek olmamanız veya Ebedi Yaşayanlar’dan kılınmamanız içindir." 
 
                       Sınırsız güc ağacı ve son bulmayacak bir saltanat! İşte Adem ve varislerini bekleyen aldanış kapısı.(Bkz. Taha 120)  Ademin ve ehlinin yeryüzü serüveninden önce bazı derslerden ve tecrübeden geçmesi gerekiyordu. En ciddi imtihan ebedi kılınmak,halidin olma meylidir. Bu sahip olma,mülkiyet ve biriktirme ve üstün olma,üstünlük güdüsüyle ilişkilidir. Oysaki Adem zaten meleklerden üstün yaratılmıştı. Adem bunu ve İblisin apaçık bir düşman olduğunu unutmuştu.“Dilediğiniz yerden yiyin ama şu Ağaca yaklaşmayın!” bu kadar nimetten yararlanmak helal kılındı,bir ağaça yaklaşmaması,Ademin imtihanı idi. Her şeye sahip olmak Adem türünü bozan bir durumdu. belki de bu nedenle  bu ağaç yasaklanmıştı.Böylece Adem ve eşi benliklerinde var olan bu duygu ile düşmanları iblisin tuzaklarına düşebileceğini tecrübeyle öğrenmiş oldular. ”O, malının kendisini ebedi (Halid) kılacağınımı zanneder?” (Hümeze 3)  Şeytanın 'Seceri hult '(ebedilik ağacı) vesvesesi Adem ve ademevladlarının en önemli zaaf noktası  halidin olma meylini oluşturmaktadır. Bu insanın şeytan karşısındaki zaaf noktasıydı. Ölümsüzleşme duygusu,ölümü unutma,kendin de sahip olma duygusunun verdiği güçlülük ve müstağnilik kuruntusundan kaynaklanmaktadır.  “Kendisine böylece yazık ederek bahçesine girerken: "Bu bahçenin batacağını hiç zannetmem. Kıyâmetin kopacağını da sanmıyorum. Eğer Rabbime döndürülürsem, andolsun ki orada bundan daha iyisini bulurum" dedi. (Kehf 35,36) Demekki şeytanın vesvesesi olan şeceri hult ile halid olma münferid bir olay değil, şeytanın  ilk  aldatma taktiği ve insanoğlunun genel ve  zayıf bir yönünü göstermektedir.
             Üstün olacağım ve ebediyyen cennette kalacağım derken Adem kendi kendini inkar etti.Ancak İblis umduğunu bulamadı,amacına ulaşamadı. Zira  Adem istiğfar ederek Rabbine  ahdini tazeledi.Ve Rabbin bağışına mazhar oldu. Bahçe sahiplerinin miskinin hakkını vermeyecek kadar Rablerine karşı müstağnileşmeleri ile Ademin ebedilik adına 'şecerei huld' tuzağına yönelmesi arasındaki ilişki ve benzerlik dikkat çekicidir. Allah’ın verdiği nimet içinde; yoksul,yetim ve ihtiyaçtan özgürlüğünü kaybeden kölelere  haklarını vermemek,Allaha karşı müstağniliği, yasak ağaca yaklaşmak ise  Allah'a rağmen ebediliğe yönelmeye işarettir. Ademin Cennette ebedi kalma isteği, Ademoğlunun eşyaya,nimete emaneten değil de mutlak sahip olma arzusuna karşılık gelmektedir.. Adem yeryüzü için yaratılmıştı zaten yeryüzüne mekenna etti,yerleşti. Ademoğulları içinse, istiğfar etmeyip gereğini yapmaması durumunda ineceği ve yerleşeceği yer haviyeh olacağı açıktır.İhtiyaç fazlasının yoksun ve mahrumlara  verilmesi ,bahçe sahipleri,Adem ve Eşinin  Yasak Ağac tecrübesi  birlikte mutalaa edilmelidir.
 
21-   “   “Ve: "Gerçekten Ben Size Öğüt verenlerdenim." diye yemin de etti 
22-   “   Böylece Onlar’ı aldatarak düşürdü. Ağac’ı tattıkları anda ise, Ayıp Yerleri kendilerine belirdi ve üzerlerine Bahçe Yaprakları’ndan örtüp yamamaya başladılar. Rabb'leri kendilerine seslendi:" Ben Sizi bu  Ağaç’tan menetmemiş miydim? Ve Şeytan’ın da sizin Gerçekten Apaçık bir Düşmanınız olduğunu söylememiş miydim?" 
          
                İnsanın ayıb yeri mala olan meylidir.Halidin olma duygusudur. Ve bunun üzerinden ilk imtihan gerçekleşti.İlk mükellefiyet ve ilk sınav.Adem aldandı. Sewadları (Ayıblarını gördüler) nın ortaya çıkmasına izin verdiler.Ve Taqwa  ile örtünmeye çabaladılar. Warakai Cennet tevbedir,istiğfardır,mala olan meyl ve dolayısıyla ebedilik tutkusuna kapılarak haddi aşmadan utanç duyarak tevbe ediştir. Varaka i Cennet Ademe verilen Kitaptır.Bu tecrube ve bilgiyle  yeryüzüne indiler.
                 Ademe ve Eşine Cennet'te dilediği gibi tasarruf etmesi bildirilmiş,ancak yasak ağaca yaklaşmaması istenmiştir. Yani o ağaçtan yapacağı tasrruf gayrimeşru kılınarak yasaklanmıştır.  O ağaca yaklaşmak tasarruf değil israftır. İblis Onların sewadlarını açığa çıkaracak vesvese verince israf ettiler ve Yasak Ağaca yaklaştılar.İblis Onlara ;"...ey Adem!sana sonsuzluk ağacını  ve sonu gelmez bir saltanatın (yolunu) göstereyimmi?"(20/120) diyerek üzeri küllenmiş duygularını açığa çıkarttı.Elbetteki bunu zorla yapmadı. Sadece "süslü" göterip kandırdı. Adem iradesini israf etti. Oysa O iradesini Rabbin emirlerine göre tasarruf etmeliydi. Anladığında geçmişti.
                Unutulmaması gereken hayati ehemmiyete haiz konu;herkesin kendine mahsus 'israfı' olduğudur. Yani her Müslümanın 'Yasak Ağacı'  farklı farklıdır.Ve her kes Yasak Ağacına ne kadar yaklaşmıştır,yada ne kadar Libası Taqwayıa  bürünerek korunmuş olduğunun şahididir.
        Hulasa, nimetleri yerli yerince kullanmak sarftır,aksi durum saçıp savurmak yada hiç kullanmadan atıl tutmak israftır. Her nefis israfına da şahiddir,takwasına sarılıp tasarrufunada şahidtir.
 
                      
23-    “  Dediler ki: "Rabb'imiz, biz kendimize zulmettik, eğer Bizi bağışlamazsan ve esirgemezsen, gerçekten Hüsran’a uğrayanlar’dan olacağız.
 
                        Adem istiğfar ederek başardı. İblis gibi yapmadı. Tevbe etti. Rabbine büyüklenmedi.O’na secde ederek af diledi. Ve kazandı. Ademin varisleri,Adem gibi tevbe edebilmeyi başaranlardır.Bağışlayan ve esirgeyen ,Rahman ve Rahiym olan Allah; tevbei nasuhu kabul edendir. İstiğfarı bize öğreten Allah’a hamd olsun.O büyük lutuf sahbidir,subhandır.
24-  “   (Allah) Dedi ki:" Kiminiz kiminize Düşman olarak inin. Arz’da belli bir vakte kadar Sizin için bir Yerleşim   ve Meta var’dır.
 
                        İblis ve avanesi Adem ve neslinin apaçık  düşmanıdır. Yeryüzüne böylece indiler ve Kıyamet saatine kadar İblis ve şurekası Ademoğluna musallat olup, Rabbine yönelen İnsanın ayağını kaydırmaya  çalışacaktır. İmtihan vasatı böyle kuruldu.Ademin Varisi olmak en büyük hedeftir. Kazanan tekrar ebedi Cennete dönecek,kaybedense İblisin akibetini yaşayacaktır.
25-   “  Dedi ki: "Orada yaşayacak, orada ölecek ve oradan çıkarılacaksınız.

 
                        Elhamdulillahil Rabbil Alemiyn!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder